Mutlu Cuma’lar
Geçen haftanın mailine o kadar çok cevap aldım ki, gerçekten kalbim her gelen mailde 2 kat daha hızlı çarptı. Kendine meydan okumak isteyenlerden, hali hazırda meydan okuyanlardan ve tabi ki meydan okuma istekleri arasında “ebeveynlik” müessesesine takılanlardan...
Geçen haftaki mailde neler konuşmuştuk kaçıranlar olduysa şöyle alabilirim: Sen hiç kendine meydan okudun mu?
E hadi minik bir giriş yapalım..
Ebeveynlik konusuna ufak ufak girecek olursak.. Atlas’a daha hamile kalmadan ben ona kendim bakma planları kuruyordum. Kimse baksın istememiştim, muhtemelen hayatımda bir kerecik yaşayacağım bir deneyimi kendim yaşamak istemiştim. Ya da belki de kendi annemden örnek almıştım, biz de onunla Marmaris’te babam çalışırken hep başbaşaydık. Bilmem belki de ondan etkilenmiştim. O zamanlar hala kurumsaldım ve uzun senelerdir de kendi hayatımı kendim idame ettiriyordum. Kendim çocuk bakarken harcamalarımı nasıl karşılarım, ne yaparım? Eşimden mi, ailemden mi destek alırım? Ama buna da alışkın değilim ben hiç, ne yaparım diye düşünürken arka planda evren bana “healthyfoodbreak”i doğurmuştu. Ben Atlas’a bakarken evren de bana baktı aslında o zamanlar sanki. Ve ben maddi özgürlüğümü kaybetmeden çocuğumu kendim büyütebilme şansına kavuştum.
Ama bu süreç uzaktan hayali kurulduğu kadar kolay olmadı. Hayatımda zor görevlere hep alışkındım; ÖSS’ye hazırlanmak, ODTÜ’den layığıyla mezun olmak, kocaman kocaman lansmanlar yapmak.. Ama hepsinin bir bitiş tarihi vardı, günler boyu uyumasan bile sonunda uyuyacağın bir günün geleceğini bilirdin :) Ama annelik öyle değilmiş. Her aşaması adeta bir video oyunu gibi. Level atladıkça atlatılması gereken daha da başka parkurlar çıkıyor sanki.
Kararımdan pişman mıyım? Asla. Kararımı yol üstünde değiştirebilir miydim? Kesinlikle evet. Değiştirdim mi? Kesinlikle hayır. Ama zorlandın mı? Hem de nasıl.. Hem de çok.
Bu haftanın teması “değişim”.. Ama minik değişiklikler..
Tam 3 senedir, evde olduğum sürelerde, yatak odasının perde ve storları sabahtan akşama sıkı sıkı kapalı kaldı. Atlas öğlen uyurken, ben de bu zamanın %50’sinde (mutfakta olmadığım zamanlarda yani) o karanlık odada yanında durup, çalıştım.
Artık sabah uyanır uyanmaz ilk işim hepsini açmak, hatta cam da açmak. E öğle uykusu da bitti gibi. İyi geldi bu değişiklik Evet, sadece cam ve perde açmayı hatırlamak. Daha fazlası değil 💘
Bir değişiklik de saçımdan. kendisi artık yandan ayrılmayı tercih ediyor
O bile iyi geldi desem?
Peki, bu hafta siz hangi minik değişiklikten mutlu oldunuz?
Bana yazın. Hala o minik değişikliği bulamadıysanız da çok da uzaklarda aramayın, adı üstünde “minik”. En miniği bile insana iyi geliyor buna emin olun.
30 gün 30 tarif devam ediyor...
Kendime meydan okumam sonucu bu hafta çıkan tarifler şöyle oldu ve bence hepsi cidden çok iyiydi:
Değişimlerle içimizin kıpır kıpır olacağı bahar günleri içindeyken en kıpır kıpır renkli HFB Bez Çantalarına bakmayı unutmayın
Haftaya görüşmek üzere.
Sevgiler,
Sezin